Amelia Rosselli- “Hastane Serisi”nden (1963-65)

Primavera, primavera in abbondanza
i tuoi canali storti, le tue pinete

İlkbahar, bolluğun baharı
çarpık çurpuk kanalların, çamlığın senin
bir başka macerayı düşlüyor, alıp götürmemden
hiç mi hiç korkun yok, kışın
rüzgâr ürperttiğinde seni.

Bereli kolları bostancının, sıkıntılar
ekiyor (o güzel, dizleri üstündeki) ruhuma
aynı şeyle sınıyor beni
her şeyin bir sonu olup olmadığıyla.

Veya uzaklaştığına inanıyorsun, sevecen
yağmur yüklü bir buluta saklı
sürüklüyor seni akıl almaz bir yere kadar.

Ama benim gözyaşım, bir yorgunluktur daha çok
dönemeyen sığınağına, eziyet eder yapraklara
ki dün şefkatli, benzeyen arzularıma
ve şimdi de yitip gidiyor susamışlığım.

Yaşamak için övmem gerek
bu kumsalları da ya da dağları veya nehirleri
bilmiyorum ama nasıl: öldürdün sen lokmanı
benim boğazımda.

Bana benziyorsun: iki ölü arasında,
rahat bir nefes alıyorum
rahatsız etmiyor beni, ediyor mu ya da?
senin can çekişen hâlin gülerken bile.

Ve insanlar lanetliyor: senden daha gururlu
eritiyor bu seni kendini
kollarımın arasına taşıyarak. Ve ben
sıkıca tutuyorum hepten kokmamış
soluk bir mumyayı: tohumlar çıkıyor gözlerinden
gözyaşları, virgüller, merhemler
ve sen taşımıyorsun dağları evine
meyveler uzatamıyorsun
sana göz kulak olan kızkardeşlere.

Aslında bir ölüye benziyorsun tabuttaki
ve yüzüne çiviler çakmaktan başka
yapacak bir şeyim yok.

İtalyanca’dan çeviren: İlker Şaguj

Yorum bırakın