Ekonomik sebepler

Şu sıra .&.’dan cımbızlamadığım kitabı okuyamıyor, matbu dergileri satın alamadığımdan internetteki yayınları takip ediyorum sadece, ekonomik sebeplerle. Seni de diğer kızlar gibi dikizliyor, diğerlerine gibi sana da pek yanaşmıyorum, diğerlerinden ayrı tutsam da seni, ekonomik sebeplerle. Şehrin ve işlerin içindenim ve çıkamıyorum içinden, atlayıp gidemiyorum uçağa, kanadına yapışmış parazit kuşa gözlerim takılıp sökülüyor yerinden, güvercincilerin […]

Nostra pena preferità

Çirkinliğe, tanıklığıma bahtın sponsorluğu çirkinliğekentlerde, evlerde, münasebetlerde el üstünde tutulanderide kesik, dudaklarda yarık façanın kızıllıklasanarak gördüğün onu öpmek yerine çizdin.O, yaşam gediklisi narsisizmin bedene inşasından mimlidir.Hep vızır canlının örnek teşkil eden sıcaklığınınvarsayalım nabız vuruşunuparmak hesabıyla bile olsa tutturamadık. Punkîyat âlemi, cingen arağı şişkin bir hayat arzusu içimde kudurtuevin direği lambader, sana da bir cin diyorumgeleni […]

yapılan araştırmalar -e göre

Konuşmak söz açamıyorumköpek korkmuyor, kulaç atıyorum geceleri kurt sürülerdenbu Suriyelilerin Türkçe konuşan çocuklarıylaonlara karışıyorum broaster dükkânları boylu boyuncailk elden şahidi, kayıtlara girdiğim çirkinliği yürüye izleye.Mermerlerin gömüldüğü mezarlık kompleksini,kediler beslemek için mama arakladığım süpermasokakta kalsam şuraya geçer uyurum dediğimfelâfelci tezgâhını, bir prefabriğe girip dönüşen kentseligeçiyorum geçmesiyle akıp gidiyor hayathayata götüne baktığım kadınlara gibi bakızlıyorum.Aynı arzuyla ilişemeden.Başıboş […]

Orfeus’un Mevcudiyeti

Orfeus’un Mevcudiyeti Hazırlamayacağım seni kendimi göstermek için sanasınırlı bir güven duygusuylaöyle çünkü ellerinle bana dokunduğundahiçbir iz yok anılardan,uzanacağım şekilsizsıvıyım ben, karanlıkta akıp giden,olabildiğince canlı ve teferruatlıkaosa dönüşeceğim yeniden… Genç Orfeus, yokluğun arkadaşı,tekrar tanzim edildin Kithara’danyükselen figürü kendimin.Zamanda sınırlarımı görmezden geliptadını çıkaracaksın yalnızlığın sahipliğininkutsal eşiğinde olacaksınsessizliğin mutlak gizeminin. Sonra, varlığın ilk belirtilerindetecessüm ettirerek kendimiuzlaşmayla çiçeklenmiş bir […]

Serenata forse un po’ timida

Oraya yaptıklarına geldim ve adını arattımstalk desen değil, seni gibi baştan aşağı demek süzdüm.Hisler aratabildiğim search boşluk zaten içimdeorada adını arattım belki o senmişsincesinegetirdiğim bişeyler duyuyorum mu sanane.1 sen aradığım kadın olabilirsin hissi bulundunasıl boş vericem aradığın adam değilsem de. En azından birini arıyor olabileceğin ihtimalini…birini işte, başı boş it yürüyen birini, iyi bir âşık […]

Alda Merini’den bir şiir

Tehlike Eğer karar kılınmışmutlak vücuttanzamanda çözülerekgöğe çıkacaksam böyleseyretme beni aşkımyokluğun sefaletindebir rıza, bir tasvip, bir sözcükya daher daim tekrar çağırmak için,karşı gelmem için neredeyse aynaya ve ayıplamayaaykırı tüm hareketlerimden! Şundan korkuyorum:geçmişten çıkıp gelen biribir simge, bir işaretbeni hep zincire vurulmuş tasvir edenson bir adıma… Benim gibi hareketlikaçışlarla çevrili, korkunç mahmuzlarlahemen ardından, kaygılı, çileden çıkmış,henüz doğru […]

Andrea Zanzotto’dan bir şiir

Dünya’ya Ooo dünya, var ol, iyisin iyigüzel güzel var olemin ol, dene, meylet, anlat bana her şeyive işte ben, allak bullak kaçardım gerçekliğeolumlu her varsayım her olumsuzu gibi yapıcıydıaferin sana, var olne kendi içine ne benimkine kapan. Dünya büyük-düşüş büyük-ölümlerleböyle kavranır sanırdımböyle kurulmuşkötü bir yetişkindim benkötü düşlenmiş kötü düşleyenhazmı zorve sen güzel değilsin, değilsin “kutsal” […]

Ezra Pound, Kanto LXXIII

Cavalcanti Cumhuriyetçi Muhaberat Ve sonra uyudum ve kayıp havada uyanarak görüp işittim gördüğüm bir atlıya benziyordu ve işittiğimse: “Güldürmez yüzümü Kalleşler ve yalan yere yemin edenlerce yönetilmiş utanç içindeki soydaşlarımın ölümü. Roosevelt, Churchill ve Eden                                                piçler ve Yahudiler ve bütün yalancılar                                                üzüm gibi sıkılan halk, aptallar! Sarzana’da yatıyordum                                                bekliyordum harekete geçmek için […]

Andrea Zanzotto- Çocuk dilinde ağıt

Sonbahar bir ağıta döndüğünde ağıt yakmak tatlıdırdüzlükteki altınları nolur nolmaz diye toplayıp yığmakyığını, ganimetin tortusunu hesaplamakçok zamandır vaaz versem ve sözünü etsem de orucumun.Ve ben buradayım bağlantıların tarafında tatmin olmasam dabazı katılıklardan sistemden ya da:sıkışmışlık, neredeyseler, arkada:kovuldum kıvıl kıvıl yuvasından tanrıların, vıcır vıcır kutsallıktan.Kökenlerin orada –Asla bir köken olmamıştır.Ama öyleyse neden dikiliyorsun incelik ve aydınlıktayazılamaz […]

Cesare Pavese- Ölüm gelecek ve gözleri gözlerin olacak

Ölüm gelecek ve gözleri gözlerin olacaksabahtan akşama, uykusuz,sağır, eski bir pişmanlıkkötü bir alışkanlık gibi ya dabize eşlik eden bu ölüm. Nafilebir söz olacak gözlerin,susmuş bir çığlık, bir sessizlik.Böyle göreceksin onları her sabahyaklaştırdıkça aynaya yüzünü. Ey sevgili umut,biz de bileceğiz o günsenin bir yaşam ve bir hiç olduğunu. Bir bakış bakar ölüm herkeseki gelecek ve gözleri […]

Amelia Rosselli, Belge’den (1966-1973)

Se mai nella mia mente disperazioneebbe luogo: se mai nel mio cuore dubbio Eğer hiç yer ettiyse zihnimdeumutsuzluk: eğer hiç yer ettiysekalbimde şüphe: eğer hiç güç zonkluyorsaayaklarımda: eğer hiç yırtık zihnimdekopuyorsa fırtınalar. Eğer hiç ayaklarımda şiddetinyeri olduysa hücreyi hazır ettiğim diğerlerindensakınmaktı kendimi: eğer hiç ortada bir şiddet vardıysabeni diğerlerine hazırlamak içindi. Eğer hiç uyandıysa zihnimde […]

Amelia Rosselli, Hastane Serisi’nden (1963-1965)

Ve boşuna senin için ölmek: ama içimdeki saklılıkdaha da boşuna, bir yaşam belirtisi olanbeni kasabadan kovduğunda, kardeş olmuş gözlerin. Hâlâ boşuna bu başkaları olma arzusuHristiyan olmaktansa, yahut bir rehber ya dagüdümlü, bir taş ya da cup sesi, bir madenya da tozu onun. Daha boşuna inanmakulakların kutlu bir mesaj taşıdığına, bir zaferhayattaki, daha boşuna olmak, zorlu […]

Hastane Serisi’nden, Amelia Rosselli

Forse morirò, forse ti lascerò questepiccole carte in ricordo Belki öleceğim, belki sana bırakacağımhatıralardaki bu sayfaları: sen dağıtmadüşünceleri ormanlarda, fakirlere, amazenginlere, bağışla bütün kanımı. Ve benim zengin akışlardaki kanım reddederşaşkın olmayı: tıklım tıklım komşularlaya da ormanda bir geçitle dolu. Çiçek açmış elleriniyakınımda tut, bir başka solgunlukiçin ayrılıyorsun, asla söz vermedim, izin,o konuşkan olmaya. Ama hayatın […]

Janr Apokrif

Ömer Şişman’a Uylukuyruk, pompajpolitik, mulaj mortlamak, sığsicil, bızır bonibonbidolu hangarlarleyin beze bürümüş sözcükİplikçi karının götü gibi ötmek, mandepsiye bastırmak Kimzedenin hartadak cukkaladığı haminto ıvırını,bu herhalde çiştir deyip ayaklandığın böbrek sancısıBaşvuru şartları denen çoklu kişilik bozukluğu, anti-cv bir kayıtnâme Ulama, bir sözcüğün kendinden sonraki sözcüğe seslenebilmesibarış uyarlamak, olumsal ıkınan ırkdaş, estamp ülkü -amiyane-Eril ağız kartelleşebilme içinde […]

Karabasanlaşmak yahut kara basanlaşmak

Triftongtraketrompet, afaziagnozianaflaksi, nakavt nallamak, ödünçöbüröge, bızır jelibonBidolu ambarlarleyin kımıl üşüşmüş sözcükKapak kâğıdına pişti vermek, defteri kebirden okumak Kentsel’in, kalabalıkla -telefoncu, kakule kahveci, broaster dükkânları, palmiyeler- arasından geçince,suçu müteakip bulma işine konu olamayan bir Suriyeli gibiApps per rifugiati aggiornati pieghevoliBu herhalde yerlektir diye duraladığımız suskunluk,yani en yakınımızdaki barınak. Toyzz Shop’un önünde yetiştiğin fobi nesneni avuçlarlamazcivciv yemi […]

Alda Merini, Kadınlara Şakıyorum

Şakıyorum hödüklerce hırpalanmış Kadınlarıonların diri güzelliğini, ‘dellenmemişliğini’ onlarınbir yatakta uzanan Giulia’nın şarkısını şakıyorumMezmurlar teranesini, “yenmiş” ruhlarınağır ruhlar sürüyen Giulia’nın bildik şarkısınıinsanî bir yasanın şarkısını, onanmamış, Tanrı tarafındanŞakıyorum ak kristaller üstündeki o korkunç yumruklarıçetecilerin çürümüşlüğünü, yumruklarını ergenliktekininşehvetle açılmış bacak aralarını Şakıyorum girdiğimde bir ‘ceset’in peydahlandığı çatısız ahırlarıkristal küreyi “büyülenmiş” bir ağız içinŞakıyorum Beyaz’ın memesini, bir adamın elinde […]

Amelia Rosselli, Hastane Serisi’nden (1963-65)

Il sesso violento come un oggetto (cava di marmo imbiancata) Bir nesne gibi cinsel şiddet (beyaz mermer madeni)(kıvrımlı kil testi) bir yumurtanın sır gibi şeklinde yalnızlığa saldıranoturma odasında dolu fırtınası gibi belki. Uçarı değil, bilge dezikzak şeklinde, ünlü örnekler veya saflığın bezeklerinden esinlebarış ve pürülan ruh için. Bilge ve uçarı değil, bilge ve ticari desteklikayalık […]

Amelia Rosselli, Hastane Serisi’nden (1963-65)

Per una impossibile gagliarda esperianza İmkânsız, sıkı bir deneyim içinyıkıyoruz güç bela yalnızlığımızı, amakamyonlar kavun gibi taşıyor bizi pazarakasvetli otomobiller onlar kar yağıyorsa beyaz,yağmurda cehennemi. Para yediriyorum denetçiden denetçiyekarar verdi zihin zorlu bir denetlemeye çünküaldatıyor kendi kendini de: kutlama bir büyüydügözde şeytanlar arasında, çekti gitti her aşkkıskançlık içindeki benim büyülenmiş, zavallı hâlimin kollarındazehirli gücünün pencere […]

Amelia Rosselli, Belge’den 1966-1973

Tüm kanımı sana bağışlamak isterdim.Ama o karmakarışık dereciklerdeakıyor ve tırmalamıyor giriş kapını, yeterince şefkatlekalabilmek için suyun yüzeyinde. Ya da belki bana eşlik etmek için buradasın?Kaybettim ben de o senin hüzünlü evinegiden yolları. Görmüyorum bana şeytanca gelenışıklardan ve guruplardan başka bir şey. Güçlü kafiyelerin var benim için,günlerimin sultanı olmadıkça bu senkabul edemeyeceğim. İtalyanca’dan çeviren: İlker Şaguj

Amelia Rosselli- “Savaş Çeşitlemeleri”nden

Se nella notte sorgeva un dubbio su dell’essenza del mio cristianesimo Eğer geceleyin Hristiyan özümün üzerine bir şüphe doğarsa, yakındaki bardan gelen halk şarkısının gözyaşıyla silinir o. Eğer geceden janjanlı ve orantısız yarım gazkürenin şüphesi doğarsa, öyleyse tekrardan yardım çağırırım. Eğer gece saatlerinin cehennemindeyse, benimkine nazaran çok daha düz kıyılara demir almış melek ve koruyucuları […]

Amelia Rosselli- “Hastane Serisi”nden (1963-65)

Primavera, primavera in abbondanzai tuoi canali storti, le tue pinete İlkbahar, bolluğun baharıçarpık çurpuk kanalların, çamlığın seninbir başka macerayı düşlüyor, alıp götürmemdenhiç mi hiç korkun yok, kışınrüzgâr ürperttiğinde seni. Bereli kolları bostancının, sıkıntılarekiyor (o güzel, dizleri üstündeki) ruhumaaynı şeyle sınıyor beniher şeyin bir sonu olup olmadığıyla. Veya uzaklaştığına inanıyorsun, sevecenyağmur yüklü bir buluta saklısürüklüyor seni […]

Yayalık İllegal Geçidi

Her şeye bir kez de şaşı gözle değil de Şaşı kafayla bakmayı öğrenin[1] Şiir, tiyatro ile iç içe kökü çok eskilerde bir anlatım biçimidir. Bu ikisinin birlikteliğinin ne kadar eskiye dayandığını okuduğumuz birçok metinde görüyoruz. Masal da bu ikilinin arasında aynı öneme ve kökene sahip çok eski bir anlatı biçimidir. Mitler, destanlar, masallar, tragedyalar birbirinden […]

Amelia Rosselli (1930-1996)

Şair, müzisyen, müzikolog ve İkinci Dünya Savaşı sonrasının en önemli yazarlarından biri Şair, müzisyen, müzikolog ve İkinci Dünya Savaşı sonrasının en önemli yazarlarından biri olan Amelia Rosselli, İtalyan anti-faşist lider Carlo Rosselli ile İngiliz İşçi Partisi aktivisti Marion Cave’in kızıdır. “Adalet ve Özgürlük” hareketinin önderi Carlo Rosselli ve Kardeşi Nello, Rosselli ailesi Fransa’da sürgündeyken faşist […]

Alda Merini (1931-2009)

Birçokları şiirimin benim deliliğim olduğunu düşünür. Alda Merini Alda Merini 1931 yılının Mart ayında dünyaya gelir. Savaş dönemi Milano’nun  bombalanmasının ardından aile şehri terk etmek zorunda kalır. Bir süre sonra Merini ailesi tekrar Milano’ya döner. Annesi bir öğretmenin okumayı sevmeyen kızıdır. Merini annesinden otoriter, sıradan ve kültürden uzak diye bahseder ve ekler: “Annem çok güzel […]

Salvatore Quasimodo

Batık Obua Hasis azap, geciktiriyor sana armağanını benim bu es geçilmiş arzular saatimde. Bumbuz bir obua yine heceliyor süregiden sevinç sayfalarını, benim olmayan, ve unutacağı; İçimde, akşam iniyor: ottan ellerimin üzerinde uyakıyor su. Sarkaç gibi sallanıyor kanatlar alazda, kırılgan: göç ediyor yürek verimsiz bir toprağım şimdi, Ve günler bir harap. çev. İlker Şaguj

Oladı Mecnunâne

âşık umman’da kayboldu, ben daha şezlongların arasında âşığa bağdat sorulmaz a, ben kaf dağı’nda rençperim   Sızısı günü gününe tüssülenen o ilkten, bir her şeyden beri hüngür zıkkım mı ne aşk acısı ne yani, var mısın Birtakım hayaletleri kimi eğri tablolara, portrelere el altından sokan müzayedecinin uyanıklığından mı ağır, ne yani, ben varsam sen de […]

Kendi Dalgasında Bir Adam

Metin Eloğlu Şiiri Üzerine Şair hakkında yazılan birçok yazıda Garip ve İkinci Yeni’ye olan ilintisi yahut ıraklığı fazlaca irdelendiğinden ben bu yazıda kendi dalgasında olan bir Metin Eloğlu’dan söz etmeyi tercih ediyorum. Kendisinin ifade ettiği, yaşama düzenindeki sereserpelik huyunun sanatına da yansımasını az önce kullandığım kendi dalgasındalığa bağlayabiliriz ya da tam tersi. Bundan önce ise […]