Büyük şiir olma üzerine

1. Türk şiiri sanıldığı gibi büyük bir şiir mi? 2. Türk şiiri dünyaya, dünya şiirine ne kattı? Yazıyı bana sorulan bu iki soru üzerinden ilerleteceğim. Eğer Türk şiirinin büyüklüğü veya yerelliği dünyada ne kadar okunduğu, kaç dile çevrildiği kıyasıyla yapılacaksa bir ülkede yayımlanıp üne kavuşmuş bir kitap yahut şiirin karşısına şiirimizden bir kitap yahut bir […]

Bu çağda şiir yazmak

Bu başlık altında benden istenen bir yazıdır, şimdiyse kendine burada yer bulmuştur. Elimizde hangi çağ var? Her şeyi avcunun içi gibi bilen bir çağ, teknoloji çağı, uzay çağı, kavram bombardımanı çağı, sanat filmi gibi ucu açık bir çağ: Bu Çağ. Benim içinse her şeyden önce elektronik müzik ve uyuşturucu çağı. Nasıl yani elektronik müzikten önce […]

En kötünün oradan: Killer Instınct of Underdogs üzerine

160. Kilometre on yıldır şiir, şiir üzerine kitaplar yayımlayan ve bunda ısrarla direnmeye devam eden bir yayınevi olarak bu yıl direncine yeni bir nabız ekledi Gulyabani dizisiyle. Adını Seyhan Erözçelik’in Şiir gulyabanidir, ölmez lafından alan dizinin ilk kitapları geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Dizideki kitaplar Ömer Şişman ve Ahmet Güntan’ın yazdığı bir manifestoyla açılıyor. Liman Mehmetcihat’ın üçüncü […]

İzmirli Ahmet üzerine

Ahmet Güntan, Parçalım Ham. manifestoda kafiye yapma, söz sanatlarından sakındedikten hemen sonra Drülütt’teki manzumla geldi ve bir sonrasında Hitaplar.’ını sollayıpkendini ortaya atan İzmirli Ahmet karıştı aramıza. Böylece şairin anlatıcılığı bir başka yerdenkonuşmaya başladı, kendi anlatıcılığını çeşitleyebilen bir şair olmasının tadını çıkardığı birkitap diyebiliriz İzmirli Ahmet için. Şair, duygu ve düşüncelerinin dalaveresini yapmadan yazan bir şair […]

Uyuz

Akıllı telefon kullansam da havayı bizzat kendim ölçüp tartmak için balkona çıktım. Alarmın sesini duyar duymaz beynin marşına basıp gözleri açmak, hı deyip yataktan fırlamak, el yüz yıkamak nedense anne tembihinden kalma alışkanlıkla bunu yüze sabun vurarak yapmak, bir çırpıda kahvaltı yapıp banyo ve tuvaletsel ve benzeri artık fasa fiso eylemleri tamamladıktan sonra soluğu balkonda […]

Kangı Irgat yahut Göndermeler İmparatorluğu

“Yazar için, geleneğe uymanın, bir yazınsal kurallar bütününe bağlı kalmak olduğunu düşünüyorum. Bu bütün de, tıpkı buluşlar geleneğindeki gibi içinde bulunulan ânın teknik olanaklarından oluşur.”[1] Viktor Şklovski’nin bu ifadesini yazarın/şairin yaşadığı çağdaki olanakları olarak da bir metni yazarken oluşturduğu kendi olanakları olarak da anlamamız mümkün. Ben, kişinin bir metin kurmaya giriştiği esnada kendi oluşturduğu teknik […]

Bir Ben Var Benden Kaotik

“Kaos var, kaosa doğru gidiyoruz, kaostayız” gibi söylemleri gündelik hayatta sık sık duymanın yanı sıra bu sözcüğün anlamının içinin boşaltıldığının da en az bu “kaos var” söylemleri kadar tekrarlandığını biliyoruz. Kaotik ortam tasviri kâinat gibi uçsuz bir yerden bize en yakın mekâna atanan bir ifade olarak kullanılmaya başlandı: Ülke kaosta, bölgeye kaos hâkim, her yerde […]

Şiir sıkıcı diyenler aman dikkat!

Sevgili Zaytung okurlarına, ola ki bu okurlar arasındaki şiir okurlarına ve bu ikisinin dışında kalan okurlara selâm. Şiir çok sıkıcı, bir şiiri okumaya/anlamaya ayıracağım vakti çarçur etmeye ayırırım daha iyi diyenlere inat. Bırak şimdi, yaz geldi zaten sıcaktan terden deodorantsızlıktan toplu taşımalılıktan kafelerden doğacılıktan denizcilikten yaz sevicilikten kendimizi alamadığımız bugünlerde ne şiiri ya da böyle […]

Bostandaki Pırlağuç Üzerine- Selim Yücel

“Oysa kendimin özne olabilme bilincine varabilmemi bile, “ben”i, “ben olmayan”dan ayıran dile borçluyum.” Jacques Derrida Algısal Deformasyon (Dolambaç) Çağdaş şiir, alışageldiğimiz duyguları, kanıksadığımız nesneleri, ortak bir hafızayla hissettiğimiz durumları farklı ve yeni bir yoldan yaratma ve bu mevzubahis olan ezberlenmiş, pratik haldeki deneyimi, farklı üsluplar deneyerek, ulaşılırlığını güçleştirerek zihinde yeniden bir gerçekleştirme olanağı sunar. Gündelik […]